İrtibatı Koparmayalım!
ayakları dolaşmak deyimi
(1) yürürken ayakları birbirine takılmak. (2) yaptığı kötü iş kendisine zarar vermek. örnek: Ayakları dolaşmak böyle olur işte, ettiğini buldu.
- aklı başından bir karış yukarı
- küplere binmek
- anasını sat
- zeval bulmak
- ağzından kapmak
- hesaba gelmez
- nefes tüketmek
- gösteri yürüyüşü
- zırnık vermemek
- burun yapmak
- umurunda olmamak
- dilli düdük
- davulu biz çaldık, parsayı el topladı
- analık kara yamalık
- cebini doldurmak
- başın sağ olsuna gitmek
- açıktan almak
- parmağı ağzında kalmak
- soğuk almak
- anlamazlıktan gelmek
- deliğe girmek
- gözü bulanmak
- dışa vurmak
- can borcunu ödemek
- kalp kazanmak
- çoluk çocuk elinde kalmak
- dikiz etmek
- birbiri için yaratılmış olmak
- çaresine bakmak
- hık demiş burnundan düşmüş
- bir eli yağda bir eli balda olmak
- lök gibi oturmak
- temel taşı
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) yürürken ayakları birbirine takılmak. (2) yaptığı kötü iş kendisine zarar vermek. örnek: Ayakları dolaşmak böyle olur işte, ettiğini buldu.
Kendisini olduğundan büyük bir adam sanmak; üstün, yetenekli, güçlü görmek.?Kendini dev aynasında görmekten ne zaman vaz geçeceksin ha!..?
Bir şey ya da kimsenin iyi durumda olduğunu anlatmak için kullanılır.?Adamın maşallahı var, hiçbir yoksulu geri çevirmedi.?
(1) el alışkanlığının yardımıyla. (2) bulunduğu yeri tahmin edip el ile yoklayarak. örnek: Karanlıkta el yordamıyla elektrik düğmesini bulup ışığı yaktı.
birine iletilmesi kendisinden istenen sözü, selamı ya da parayı iletmediği için üzerinde borç kalmak. örnek: Sana selamı vardı, söylemiş olayım da boynumda kalmasın.
Çok duygulu olup olaylardan hemen etkilenip ağlayan, çok acıyan, üzülen kimse.?Senin bu kadar yufka yürekli olacağını düşünemezdim.
(1) bir işe karışmak, örnek: İşimize el katmaktan uzak durun. (2) bir işin yapılmasına yardımcı olmak, yardım etmek. örnek: Herkes el katınca işi birkaç saatte bitirdik.
kendini göstermek, güçlü bir biçimde ortaya çıkmak. örnek: Denizi görünce ozanlık damarı kabardı, şiirler yazıyor.
(1) alıştığı bir yere gidip gelmekten vazgeçememek. örnek: Oradan ayağını alamıyor. (2) ağrı ya da uyuşma nedeniyle ayağını kımıldatamamak. örnek: Hasta sağ ayağını alamıyordu, şimdi iyi.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.